KİRLENEN SENİN EVİN OLSAYDI-DENİZ ÇÖPLERİ PROJESİ
Dünya, üzerinde yaşayan ilyonlarca türün çeşitliliği ve doğanın dengesi açısından benzersiz bir hazine. Ancak bu eşsiz çeşitlilik ve doğal denge günümüzde son derece büyük bir tehlikeyle karşı karşıya.
Yeryüzünde canlılığın sorunsuz bir şekilde devam edebilmesi için bazı sorumluluklarımız var!
Başta fosil yakıtlar kaynaklı olmak üzere ürettiğimiz karbonun dörtte biri okyanus ve denizler tarafından tutuluyor. Suyla buluşan karbondioksit aside dönüşerek tüm canlılar için zehirli bir hale geliyor.
Algler, plankton türleri, mangrov ormanları ve sazlıklar denizlerdeki karbonu tutarak oksijene çeviriyor. Özellikle ülkemizin kıyısı boyunca uzayan deniz çayırları denizlerimizdeki asit seviyesini kontrol altında tutuyor.
1 metrekarelik deniz çayırı alanı günde 14 litre oksijen üretiyor. Veya 1 futbol sahası büyüklüğünde deniz çayırı alanı 1 yılda yaklaşık 732 ton karbon tutabiliyor. Deniz çayırları ayrıca Akdeniz bölgesinin temel biyoçeşitlilik ve birçok tür için habitat , üreme alanı görevi görüyor. Ancak denizlerde devamlılığı sağlayan bu bitkiler tehlike altında!
“Her yarım saatte 1 futbol sahası kadar deniz çayırı alanı yanlış çapalama, balıkçılık faaliyetleri , kıyı dolguları, yapılaşma ve kirlilik nedeniyle yok olmakta.”
“Aldığımız her iki nefesten birini denizlerde fotosentez yapan canlılara borçlu olduğumuzu unutmamalıyız.”
Bununla birlikte sürdürülebilir kalkınma amaçlarından biri olan iklim değişikliğiyle mücadelede en önemli kaynağımız denizlerimiz ve deniz ekosistemlerimizdir. Ülkemiz üç tarafı denizlerle çevrili, dört önemli denize ev sahipliği yapan , turistik, ekonomik, ekolojik etkileriyle değerli bir konumdadır.
Ahmet Yesevi Anadolu Lisesi olarak bunun farkındayız ve denizlerdeki kirlilikle mücadelede biz de varız.
Deniz Varsa Hayat Var!
